
Kadın bedeni, kendine özgü ve doğal kokulara sahip karmaşık bir sistemdir. Bu durum, kadın cinsel organları olan vajina için de geçerlidir. Sağlıklı bir vajinanın kendine has, hafif bir kokusu olması tamamen normal ve beklenen bir durumdur. Ancak ne yazık ki, toplumda yaygın olan yanlış inanışlar, medya temsilleri ve kozmetik endüstrisinin pazarlama stratejileri, vajinal kokular hakkında gerçek dışı ve olumsuz algılar yaratmıştır. Pek çok kadın, vajinalarının “doğal olarak kötü koktuğu” inancıyla yaşamakta, bu durum da kendilerine yönelik utanç, kaygı ve özgüven eksikliğigibi derin psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Oysa bilimsel gerçeklik, sağlıklı bir vajinanın hafif ve doğal bir kokusu olduğunu ve “kötü” veya “rahatsız edici” bir kokunun genellikle altta yatan bir enfeksiyonun veya başka bir sağlık sorununun belirtisi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Bu makale, sağlıklı bir vajinanın doğal kokusunu ve bu kokunun fizyolojik nedenlerini bilimsel bir bakış açısıyla açıklayacak, vajinal kokuyu etkileyen geçici ve doğal faktörleri detaylandıracak, “kötü” olarak algılanan kokuların hangi enfeksiyonlarla veya sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğunu bilimsel kanıtlar ışığında inceleyecektir. Aynı zamanda, bu yanlış inançların kadınların psikolojisi ve sosyal yaşamı üzerindeki etkilerini analiz edecek ve kadınların vajinal sağlıklarını korumak, doğal bedenlerini kabul etmek ve gereksiz kaygılardan arınmak için uygulayabileceği bilimsel temellere dayalı stratejiler sunacaktır. Amacımız, vajinal kokular hakkında doğru ve güçlendirici bilgiler sağlayarak, kadınların semptomlarını tanımalarına, utanmadan tıbbi yardım almalarına ve sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı olmaktır.
Sağlıklı Bir Vajinanın Doğal Kokusu ve Fizyolojik Temelleri
Her insan bedeninin, kendine özgü bir kokusu olduğu gibi, vajinanın da doğal ve hafif bir kokusu vardır. Bu koku, bireyden bireye, hatta aynı bireyde gün içinde veya adet döngüsünün farklı evrelerinde değişiklik gösterebilir. Sağlıklı bir vajinanın kokusu genellikle “hafif”, “topraksı”, “misksel” veya “hafif ekşimsi” olarak tanımlanabilir. Bu koku, vajinanın karmaşık ve kendi kendini koruyan doğal mikroekosisteminin bir sonucudur.
1. Vajinal Flora ve pH Dengesi: Kokunun Temeli
Vajinanın kendine özgü kokusunun temel nedeni, vajinal ortamda yaşayan mikroorganizmaların (vajinal flora veya vajinal mikrobiyota) aktivitesidir. Sağlıklı bir vajinal floranın büyük çoğunluğunu Lactobacillus (Laktobasil) adı verilen faydalı bakteriler oluşturur.
- Laktik Asit Üretimi: Laktobasiller, vajinal epitel hücrelerindeki glikojeni fermente ederek laktik asit üretirler. Laktik asit, vajinal ortamın pH’ını 3.8 ile 4.5 arasında asidik tutmaktan birincil derecede sorumludur. Bu asidik ortam, vajinanın doğal kokusuna hafif ekşimsi bir nüans verir ve aynı zamanda çoğu zararlı bakteri ve mantarın çoğalmasını engeller.
- Hidrojen Peroksit (H2O2) Üretimi: Bazı laktobasil suşları, laktik asidin yanı sıra güçlü bir antimikrobiyal madde olan hidrojen peroksit (H2O2) de üretirler. Hidrojen peroksit, oksijensiz ortamda yaşayan (anaerobik) zararlı bakterilerin büyümesini baskılar. Bu mekanizmalar, vajinanın hem kokusunu hem de kendi kendini koruma yeteneğini sağlar.
2. Vajinal Akıntı
Vajina, kendini temizlemek için sürekli olarak vajinal akıntı üretir. Bu akıntı, vajina ve rahim ağzı (serviks) tarafından üretilen mukus, ölü vajinal hücreler ve doğal vajinal flora bileşenlerinden oluşur. Akıntı, ölü hücreleri ve potansiyel zararlı mikroorganizmaları vücut dışına atarak vajinanın temiz kalmasını sağlar. Sağlıklı vajinal akıntının genellikle şeffaf veya beyazımsı bir rengi ve hafif bir kokusu vardır.
3. Ter Bezleri ve Dış Genital Bölge (Vulva)
Vulva (dış genital organlar) bölgesinde, koltuk altları ve kasıklar gibi diğer bölgelerde de bulunan apokrin ter bezlerive ekrin ter bezleri bulunur. Bu bezlerin salgıladığı ter, cilt yüzeyindeki bakterilerle etkileşime girdiğinde hafif bir koku oluşturabilir. Bu koku, vajinanın içinden gelen kokudan farklı olabilir ve kişisel hijyen alışkanlıkları, egzersiz veya sıcaklık gibi faktörlerle daha çok ilişkilidir.
Vajinal Kokuyu Etkileyen Doğal ve Geçici Faktörler
Vajinanın kokusu, gün içinde veya yaşamın farklı evrelerinde doğal olarak değişebilir. Bu değişimler genellikle endişe verici değildir ve vajinanın dinamik fizyolojisinin bir yansımasıdır.
- Adet Döngüsü: Adet döngüsü boyunca östrojen ve progesteron seviyelerindeki dalgalanmalar, vajinal akıntının miktarını, kıvamını ve pH’ı etkileyebilir. Adet kanı, pH’ı yaklaşık 7.4 olan hafif alkalin bir maddedir. Adet döneminde vajinal pH geçici olarak yükselebilir ve bu da vajinal kokuda hafif bir metalik veya demir kokusunayol açabilir. Bu, kandaki demir içeriğinden kaynaklanır ve tamamen normaldir.
- Cinsel Aktivite: Cinsel uyarılma sırasında vajinal salgıların artması ve semenin (sperm) vajinal pH’ı geçici olarak yükseltmesi (semen pH’ı 7.0 ila 8.5 arasında alkalin bir sıvıdır), vajinal kokuda geçici bir değişikliğe (hafif klor veya çamaşır suyu benzeri koku) neden olabilir. Ancak sağlıklı bir vajina, kendini hızla dengeleyerek tekrar asidik seviyeye döner.
- Terleme ve Fiziksel Aktivite: Yoğun fiziksel aktivite, egzersiz veya sıcak hava, genital bölgede terlemeyi artırabilir. Terin cilt yüzeyindeki bakterilerle etkileşimi, hafif bir ter kokusuna neden olabilir. Bu, vajinanın kendisinden ziyade vulvar bölgenin kokusudur.
- Beslenme: Bazı yiyecekler ve içecekler (örneğin sarımsak, soğan, kuşkonmaz, brokoli, baharatlı yiyecekler, kahve, alkol), vücut kokularını etkilediği gibi, vajinal salgıların kokusunu da hafifçe değiştirebilir. Ancak bu etkiler genellikle geçicidir.
- Kişisel Hijyen: Aşırı veya yetersiz hijyen uygulamaları vajinal kokuyu etkileyebilir. Yetersiz temizlik ter ve bakteri birikimine yol açarken, aşırı yıkama vajinal florayı bozabilir.
- Giysi Seçimi: Hava almayan, dar ve sentetik iç çamaşırları, genital bölgede nem ve ısı birikimine neden olarak kokunun daha belirgin hale gelmesine katkıda bulunabilir.
- Hormonal Değişimler (Gebelik, Emzirme, Menopoz): Gebelik sırasında artan östrojen ve progesteron, akıntı miktarını artırarak hafif koku değişikliklerine yol açabilir. Emzirme veya menopozda östrojen düşüşü, vajinal kuruluğa neden olabilir ve bu da kokuda hafif farklılıklara yol açabilir.
“Kötü” Koku: Enfeksiyonla İlişkisi ve Yaygın Sağlık Sorunları
Sağlıklı bir vajinanın doğal kokusu hafif ve genellikle rahatsız edici değilken, “kötü”, “rahatsız edici”, “keskin”, “balık kokusu”, “küf kokusu” veya “çürük” bir koku, genellikle altta yatan bir enfeksiyonun veya başka bir sağlık sorununun en belirgin işaretidir. Bu tür bir koku, vajinal floranın dengesinin bozulduğuna ve zararlı mikroorganizmaların aşırı çoğaldığına işaret eder ve mutlaka tıbbi değerlendirme gerektirir.
1. Bakteriyel Vajinozis (BV)
- Özellikler: Vajinal kokunun en yaygın nedenidir ve tipik olarak “balık kokusu” olarak tanımlanır. Bu koku, özellikle cinsel ilişkiden sonra (alkalin semenle karışınca) veya adet döneminde (alkalin kanla karışınca) daha belirgin hale gelir. Genellikle kokuyu maskelemek için vajinal duş alınması, kokuyu daha da kötüleştirebilir.
- Akıntı ve Diğer Belirtiler: Gri veya beyaz renkte ince, sulu ve bol miktarda vajinal akıntı. Vajinal kaşıntı veya yanma hissi de eşlik edebilir, ancak kötü koku genellikle daha baskındır.
- Neden: Vajinal pH’ın yükselmesi (4.5’in üzerine çıkması) ve laktobasillerin azalması sonucunda Gardnerella vaginalis gibi anaerobik bakterilerin aşırı çoğalmasıyla meydana gelir. Bu bakteriler, amin adı verilen kokulu kimyasallar üretirler.
- Riskler: Tedavi edilmeyen BV, pelvik inflamatuar hastalık (PID), rahim içi enfeksiyonlar, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi ciddi gebelik komplikasyonları riskini artırabilir. Ayrıca, HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara (CYBE) karşı savunmasızlığı da artırabilir.
2. Trikomoniyazis
- Özellikler: Trichomonas vaginalis adlı parazitin neden olduğu cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Genellikle çok kötü, keskin veya küf kokusuna neden olabilir.
- Akıntı ve Diğer Belirtiler: Yeşilimsi-sarı, köpüklü, bol miktarda vajinal akıntı. Şiddetli vajinal kaşıntı, yanma, vajinal ağrı ve cinsel ilişki sırasında rahatsızlık yaygın belirtilerdir.
- Riskler: Tedavi edilmeyen trikomoniyazis, diğer CYBE’lere karşı savunmasızlığı artırabilir ve hamilelikte komplikasyonlara yol açabilir.
3. Vajinal Mantar Enfeksiyonları (Kandidiyazis)
- Özellikler: Genellikle şiddetli bir kokuya neden olmaz. Akıntı genellikle beyaz, peynirimsi veya süzme peyniri kıvamında, kalın ve topak topak olabilir.
- Belirtiler: En belirgin semptom şiddetli vajinal kaşıntıdır. Yanma hissi, kızarıklık ve şişlik de yaygındır. Hafif mayalı/ekşimsi bir koku nadiren olabilir.
- Neden: Candida albicans mantarının aşırı çoğalmasıyla meydana gelir.
4. Diğer Enfeksiyonlar ve Durumlar
- Retained Foreign Body (Vajinada Unutulmuş Yabancı Cisim): Vajina içinde unutulmuş bir tampon, kondom veya başka bir yabancı cisim, bakteri üremesi için uygun bir ortam oluşturarak çok şiddetli, rahatsız edici ve çürük benzeri bir kokuya neden olabilir. Bu durum acil tıbbi müdahale gerektirir.
- Cinsel Yolla Bulaşan Diğer Enfeksiyonlar (CYBE): Klamidya veya gonore gibi bazı CYBE’ler, vajinal akıntıya ve dolayısıyla kokuya neden olabilir, ancak genellikle BV veya trikomoniyazis kadar belirgin bir kokuya yol açmazlar.
- Pelvik İnflamatuar Hastalık (PID): Rahim, fallop tüpleri veya yumurtalıkların enfeksiyonu olan PID, kötü kokulu akıntıya ve karın ağrısına neden olabilir.
- Vajinal Fistül: Nadiren, vajina ile bağırsak veya mesane arasında anormal bir bağlantı (fistül) oluşumu, dışkı veya idrarın vajinaya sızmasına ve kötü kokuya neden olabilir.
- Servisit (Rahim Ağzı İltihabı): Rahim ağzının iltihaplanması da akıntıya ve kokuya neden olabilir.
- Kanser: Çok nadiren, vajinal veya servikal kanser gibi ciddi durumlar da anormal akıntı ve kokuya yol açabilir.
Özetle, vajinal kokuda belirgin bir değişiklik, özellikle kötü veya rahatsız edici bir koku, genellikle altta yatan bir sağlık sorununun işaretidir ve mutlaka tıbbi değerlendirme gerektirir.
“Kötü Kokar” İnancının Psikolojik ve Sosyal Etkileri
Vajinanın “doğal olarak kötü koktuğu” veya “kirli” olduğu yönündeki yanlış inanç, kadınların psikolojisi ve sosyal yaşamı üzerinde yıkıcı etkilere sahiptir. Bu inanç, toplumsal tabular, yetersiz cinsel eğitim ve kozmetik endüstrisinin manipülatif pazarlamalarıyla pekiştirilir.
1. Utanç ve Özgüven Kaybı
Bu mit, kadınlarda derin bir utanç ve aşağılanma duygusu yaratır. Kendi bedenlerinin doğal bir parçası olan vajina hakkında utanma, kadınların genel özgüvenlerini ve benlik saygılarını zedeler. Kadınlar, başkalarının (özellikle partnerlerinin) vajinal kokularını fark edeceği ve onları yargılayacağı korkusuyla yaşayabilirler. Bu durum, sosyal durumlardan kaçınmaya ve kişisel mahremiyette aşırı hassasiyete yol açabilir.
2. Aşırı Hijyen Takıntısı ve Zararlı Uygulamalar
“Kötü koku” miti, kadınları gereksiz ve zararlı hijyen uygulamalarına yönlendirir:
- Vajinal Duşlar (Douching): Vajinanın içini su, sabun veya özel duş solüsyonlarıyla yıkamak, vajinanın doğal pH dengesini ve koruyucu laktobasilleri yok eder. Bu, vajinayı enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirir ve ironik bir şekilde, kötü kokunun asıl nedeni olan bakteriyel vajinozis riskini artırır.
- Parfümlü Ürünler: Parfümlü pedler, tamponlar, sabunlar, vajinal spreyler veya deodorantlar, vajinal bölgede tahrişe, alerjik reaksiyonlara ve pH dengesizliğine neden olabilir. Bu ürünler, kokuyu maskelemek yerine, kimyasalların doğal vajinal salgılarla karışımı sonucunda daha da kötü veya anormal bir kokuya neden olabilir veya enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir.
- Aşırı Yıkama: Dış genital bölgenin aşırı veya çok sert bir şekilde ovularak yıkanması da cildin doğal koruyucu bariyerine zarar verebilir, mikro yırtıklara neden olabilir ve tahriş, kızarıklık ve enfeksiyon riskini artırabilir.
3. Cinsel Sağlık ve İlişki Problemleri
Vajinal koku kaygısı, kadınların cinsel yaşamlarını derinden etkiler:
- Cinsel İlişkiden Kaçınma: Kendi vajinal kokusundan utanç duyan kadınlar, cinsel yakınlıktan kaçınabilir, partnerleriyle cinsel ilişkiye girmekte tereddüt edebilir veya cinsel aktivite sırasında kendilerini rahat hissedemeyebilirler. Bu durum, libido azalmasına da yol açabilir.
- Cinsel Özgüven Eksikliği: Partnerleri tarafından vajinal kokuları nedeniyle yargılanma veya beğenilmeme korkusu, kadınların cinsel özgüvenini ciddi şekilde zedeler ve cinsel hazzı deneyimlemelerini engeller.
- İletişim Problemleri: Kadınlar, bu hassas konuyu partnerleriyle konuşmaktan çekinebilirler, bu da ilişkide samimiyet eksikliğine ve gerilime neden olabilir.
4. Teşhis Gecikmesi
Anormal koku veya akıntı belirtileri yaşayan kadınlar, utanç veya bilgisizlik nedeniyle doktora başvurmaktan çekinebilirler. Bu durum, enfeksiyonların veya diğer altta yatan sağlık sorunlarının erken teşhis ve tedavisini geciktirerek daha ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Anormal Kokuyu Ayırt Etmek ve Önlemek İçin Bilimsel Temelli Stratejiler
Vajinal kokudaki her değişiklik bir enfeksiyon anlamına gelmez. Ancak sürekli veya rahatsız edici bir koku fark edildiğinde, doğru adımları atmak önemlidir.
1. Anormal Koku Belirtilerini Tanıyın:
- Balık Kokusu: Genellikle bakteriyel vajinozis (BV) ile ilişkilidir. Özellikle cinsel ilişkiden sonra veya adet döneminde artar.
- Küf veya Keskin Koku: Trikomoniyazis ile ilişkili olabilir. Genellikle köpüklü, yeşilimsi-sarı akıntı eşlik eder.
- Çürük veya Çok Kötü Koku: Vajina içinde unutulmuş bir tampon veya başka bir yabancı cisim belirtisi olabilir. Acil tıbbi müdahale gereklidir.
- Mayalı Ekmek/Bira Kokusu: Mantar enfeksiyonlarında hafifçe hissedilebilir, ancak genellikle şiddetli kaşıntı ve peynirimsi akıntı daha belirgindir.
- Unutmayın: Sağlıklı vajina kokusu hafif ekşimsi, topraksı veya misksel olabilir.
2. Doğru Hijyen Uygulamaları
- Vajinal Duşlardan Kesinlikle Kaçının: Bu zararlı uygulamadan tamamen vazgeçilmelidir. Vajina kendi kendini temizler.
- Dış Genital Bölgenin Nazik Temizliği: Dış genital bölgeyi (vulva), günde bir veya iki kez ılık su ve parfümsüz, pH dengeli, hipoalerjenik bir temizleyici ile nazikçe yıkayın. Agresif sabunlardan ve vajinal spreylerden kaçının. Temizledikten sonra bölgeyi nazikçe tamponlayarak veya hava ile kurutarak kurulamak önemlidir.
- Önden Arkaya Temizlik: Tuvalet sonrası temizliği her zaman önden arkaya doğru yapmak, anal bölgeden vajinaya bakteri geçişini engeller.
3. Giysi ve İç Çamaşırı Seçimi
- Pamuklu İç Çamaşırı: Hava alan ve nemi emen %100 pamuklu iç çamaşırı tercih edin.
- Bol Giysiler: Sıkı giysilerden ve sentetik taytlardan uzun süreli kullanımdan kaçının.
- Nemli Kıyafetlerden Kaçının: Spor yaptıktan veya yüzdükten sonra ıslak veya nemli kıyafetleri hemen çıkarın.
4. Cinsel Sağlık ve Bilinçli Alışkanlıklar
- Prezervatif Kullanımı: Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan (CYBE) korunmak için prezervatif kullanmak, vajinal flora dengesini etkileyebilecek enfeksiyon riskini azaltır.
- Cinsel İlişki Sonrası İdrar: İdrar yolu enfeksiyonlarını önlemek için cinsel ilişkiden hemen sonra idrar yapın.
- Seks Oyuncaklarının Temizliği: Seks oyuncakları, her kullanımdan önce ve sonra uygun şekilde temizlenmelidir.
5. Beslenme ve Probiyotikler
- Dengeli Beslenme: Şeker ve rafine karbonhidrat tüketimini sınırlayın. Lifli, vitamin ve mineral açısından zengin bir diyet uygulayın.
- Probiyotik İçeren Gıdalar: Yoğurt, kefir gibi fermente gıdalar tüketmek, genel bağırsak sağlığına ve dolaylı olarak vajinal floraya katkıda bulunabilir. Doktor tavsiyesiyle vajinal probiyotik takviyeleri de düşünülebilir.
6. Sağlıklı Yaşam Tarzı
- Yeterli Su Tüketimi: Yeterli hidrasyon, vücudun toksinleri atmasına yardımcı olur.
- Stres Yönetimi: Kronik stres, bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyon riskini artırabilir.
- Sigara ve Alkolden Uzak Durma: Bu maddeler, vajinal florayı olumsuz etkileyebilir.
Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?
Vajinal kokuda belirgin ve rahatsız edici bir değişiklik, özellikle de yanma, kaşıntı, anormal akıntı veya ağrı gibi ek semptomlar eşlik ediyorsa, bu durum mutlaka bir sağlık uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Kendi kendine teşhis veya tedavi girişimlerinden kaçınmak hayati önem taşır. Doktorunuz:
- Semptomlarınızı değerlendirecek.
- Pelvik muayene yapacak.
- Vajinal akıntı örneği alıp mikroskobik inceleme veya kültür testi yapacak.
- Gerekirse pH testi veya diğer testler isteyecek.
- Doğru teşhisi koyacak ve uygun tedaviyi reçete edecektir.
Hafif ve doğal bir vajinal koku, sağlıklı bir kadın bedeninin normal bir özelliğidir. Bu koku, vajinal floranın sağlıklı dengesi ve laktobasillerin ürettiği laktik asit gibi doğal bileşenlerden kaynaklanır. Adet döngüsü, cinsel aktivite, terleme veya beslenme gibi faktörlere bağlı olarak kokuda hafif ve geçici değişiklikler olması da tamamen doğaldır.
Ancak “kötü”, “rahatsız edici” veya “keskin” bir vajinal koku, genellikle altta yatan bir enfeksiyonun veya başka bir sağlık sorununun önemli bir belirtisidir. Bakteriyel vajinozis (BV), trikomoniyazis ve bazen vajina içinde unutulmuş bir yabancı cisim (tampon gibi) en yaygın nedenler arasındadır. Vajinal mantar enfeksiyonları ise genellikle şiddetli kokuya neden olmaz, ancak yoğun kaşıntı ve beyaz, peynirimsi akıntı ile kendini gösterir.
Vajinal kokulara yönelik toplumdaki yanlış inanışlar, “kirlilik” algısı ve kozmetik endüstrisinin pazarlama stratejileri, kadınlarda utanç, kaygı ve özgüven eksikliği yaratabilmekte, aynı zamanda vajinal duşlar veya parfümlü ürünler gibi zararlı hijyen uygulamalarına yönelmesine neden olabilmektedir. Bu yanlış uygulamalar, vajinal floranın hassas dengesini bozarak enfeksiyon riskini artırmakta ve ironik bir şekilde kötü kokunun asıl nedeni olan sorunları tetiklemektedir.
Kadınların kendi bedenlerini anlamaları, vajinal kokularla ilgili mitleri çürütmeleri ve sağlıklı, bilimsel temellere dayalı bakım stratejilerini benimsemeleri hayati önem taşır. Doğru hijyen (vajinal duşlardan kaçınma), uygun giysi seçimi, sağlıklı cinsel alışkanlıklar, vajinal flora dengesini destekleyen beslenme ve yaşam tarzı seçimleri, vajinal sağlığın korunmasına büyük katkıda bulunur. Herhangi bir anormal vajinal semptom veya koku değişikliği fark edildiğinde, kendi kendine tedavi yerine mutlaka bir jinekoloğa başvurmak en doğru yaklaşımdır. Vajinal sağlık, genel kadın sağlığının ayrılmaz bir parçasıdır ve doğru bilgi ile korunabilir.
Kaynaklar:
- Eschenbach, D. A. (1993). Vaginal infection. Clinical Obstetrics and Gynecology, 36(1), 166-184.
- Sobel, J. D. (2016). Vulvovaginal candidosis. Lancet, 387(10026), 1950-1959.
- Reid, G., & Burton, J. (2002). Use of Lactobacillus to prevent urogenital and other infections. Trends in Microbiology, 10(7), 415-418.
- Paavonen, J. (1995). Bacterial vaginosis. Current Opinion in Infectious Diseases, 8(1), 37-43.
- Soper, D. E. (2004). Bacterial vaginosis and other non-sexually transmitted causes of vaginitis. Infectious Disease Clinics of North America, 18(3), 579-591.
- Antonio, M. A., & Sobel, J. D. (2009). The vaginal microbiome and vulvovaginal health: Implications for management. Journal of Infectious Diseases, 200(Suppl_3), S167-S171.
- Ness, R. B., et al. (2005). Douching in relation to bacterial vaginosis, cervical infections, and pelvic inflammatory disease. Epidemiology, 16(3), 349-354.
- Workowski, K. A., & Bolan, G. A. (2015). Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2015. MMWR Recommendations and Reports, 64(RR-03), 1-137.
- Kenyon, C., et al. (2013). The contribution of bacterial vaginosis to the pathogenesis of sexually transmitted infections. Sexually Transmitted Diseases, 40(6), 465-472.
- Mastromarino, P., et al. (2011). Efficacy of Lactobacillus rhamnosus GR-1 and Lactobacillus reuteri RC-14 in restoring the vaginal flora to a healthy state and preventing bacterial vaginosis. Infectious Diseases in Obstetrics and Gynecology, 2011, Article ID 362835.
- Mitchell, C. (2011). Vaginal douching: Health implications and new research directions. Journal of the American Academy of Physician Assistants, 24(12), 48-52.
- Rabe, T., et al. (2012). Normal and pathological vaginal flora in the different phases of life. Der Gynäkologe, 45(2), 114-119.
- Hillier, S. L. (1998). The aetiology of bacterial vaginosis. Anaerobe, 4(3), 153-158.
- Sobel, J. D. (1985). Vulvovaginal candidiasis: a common, but often misdiagnosed, condition. The Female Patient, 10(6), 33-38.
- Cunha, G. R., & Sekita, S. (2018). The Female Reproductive System: An Atlas of Anatomy, Ultrastructure, and Development. Springer.
- Gray, H. (2015). Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice (41st ed.). Churchill Livingstone.
- Netter, F. H. (2014). Atlas of Human Anatomy (6th ed.). Saunders.